Dokun Sinop

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Karadeniz’in tek doğal limanı olan bu tarihî şehir, coğrafi konumu sayesinde antik çağlardan beri deniz ve ticaret kenti olmuştur. Birçok medeniyetin izlerini taşıyan bu kültür merkezinin muhteşem ormanları, boylu boyunca uzanan plajları ve yöresel lezzetleriyle büyülenmek istiyorsan gezsen Sinop!

Çember

Yörede çok eskiden beri dokunan ve başörtüsü olarak kullanılan bir dokuma türüdür. Özellikle Boyabat, Durağan ve Saraydüzü ilçelerinde sıklıkla görülmektedir. Günümüzde hala başörtüsü olarak kullanılmaya devam eden çember, bu işlevinin yanı sıra masa, sehpa gibi yüzeylerde örtü olarak, ayrıca gömlek, bluz gibi elbiselerde de model veya aksesuar olarak da kullanılmaya başlanmıştır.

Mahrama

Eskiden havlu veya bel kuşağı olarak olarak kullanılmak üzere ince ve uzun bir şekilde (ortalama 45×100 cm) pamuk ipinden yapılan bir dokumadır. Durağan ve Boyabat ilçelerinde yaygın olarak yapılan bu dokumada diğer dokumalara göre daha sık iplik atılır ve örtünün iki ucuna yöresel motifler yerleştirilir.

Peşkir

Geçmişte el- yüz havlusu olarak işlev gören peşkirler, mahramayla aynı teknikte dokunmaktadır. Mahramadan farklı olarak daha ince olarak dokunan peşkirlerde farklı işleme teknikleri kullanılmıştır.

Gemi/Tekne Modelciliği ve Kotracılık

1950’li yıllarda Sinop Cezaevi’nde yatan iki mahkûm tarafından başlatılan bu el sanatı, mahkumların cezaevinden çıktıktan sonra Sinop’ta kalarak bu sanatı devam ettirmeleri ve yanlarında çalışan çıraklara kotra yapımın öğretmeleri neticesinde il merkezinde hızla yayılmıştır.  İlk başlarda Sinop Limanı’na gelen yolcu vapurlarındaki ziyaretçilere hediyelik eşya olarak sunulan kotralar, zamanla ünlenmiş ve il dışına da hediyelik eşya olarak gönderilmeye başlanmıştır. Bugün Sinop’a gelen yerli ve yabancı turistlerin hediyelik olarak aldıkları tekneler Sinop’ un simgesi halinegelmiştir.

Bıçakçılık

Sinop’ta Özekes ve Yılmaz aileleri tarafından başlatılan el yapımı bıçak üretimi günümüzde Özekes ailesinin dördüncü kuşak ustaları tarafından devam ettirilmektedir. İlk dedeleri Hüseyin Usta tarafından 1890 yılında bir hobi olarak başlayan bu sanat zamanla ilerlemiş ve el yapımı bıçaklar bugün Sinop’un tanıtımına büyük katkı sağlayan el sanatlarından biri olmuştur. Bıçakların yapımında yüksek karbonlu İsveç çeliği, saplarının yapımında ise boynuz veya gül ağacı kökü kullanılmaktadır. Korkuluk ve tepe malzemesi kaliteli pirinçten, kınları ise kaliteli sığır derisinden yapılmaktadır.

gezsenSinop

 

Dokun Sinop
Yorum Yap
Giriş Yap

Boyabat Manşet - Halkın İradesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!