1- Sizi çarpan ilk kitap?
Kitaplar… İlkokul dönemimde Şule Yüksel Şenler’in Huzur Sokağı, lise çağlarımda Rasim Özdenören’in Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler, üniversiteli yıllarımda Mehmet Erdoğan’ın İslam Hukukunda Ahkamın Değişmesi ile Ali Murat Daryal’ın Kurban Kesmenin Psikolojik Temelleri.
2- Yayımlanmış kitaplardan birini siz yazmış olacaksınız, hangi kitap?
İntihal ihtimalini çağrıştırdı soru. Onun için kendi kitabımı yazmak isterim diye cevap vermek isterim.
3- Yaşamayan/yaşayan bir yazar veya şairle bir gününüz var. Kimi seçtiniz?
Hassân b. Sâbit’i seçerim. Madem ismini andık, bir beytini paylaşayım. “Bir yüz ki andırıyor yeni yetme bir yavru ceylanı / Ki adet edinmiş vadiyle yamacı arasında deverânı.” Sevgilisi için yazmış bu beyti.
4- Şiir mi, düzyazı mı?
Gündüzleri düz yazı, ikindileri şiir, geceleri şiir gibi düz yazı.
5- İzlemelere doyamadığınız film?
Mustafa Akkad’ın yönetmeni olduğu 1981 yılı yapımı Ömer Muhtar (Lion of the Desert) filmi.
6- Dizi, film, belgesel?
Dizi ama TV dizisi değil, sanat ve olay örgüsü güçlü diziler.
7- Sizi en çok ne üzer?
Anlayanı anlayamamak, bileni bilememek.
8- Ruhunuzda derin iz bırakan şarkı?
“Sigaramın dumanına sarsam saklasam seni.” Ezginin Günlüğü’nden.
9- Yaşamak/ölmek istediğiniz şehir?
İstanbul’da yaşamak, Sinop’ta son nefesimi vermek.
10- Hayattaki en önemli üç kavram?
Değişim, tadil-i erkân, adalet.
11- Günlük hayatta kullanmayı en çok sevdiğiniz kelime?
Düşüneyim.
12- Hoşlanmadığınız bir kelime?
Cümle söyleyeceğim. “Hiçbir şey anlamıyorum” ve “Bu olmaz abi!”
13- Başarı sizce nedir?
Modern şartlanmışlık. Başarı yerine anlam, üretim, huzur kelimelerini tercih ederim.
14- Ne olmadan yaşayamazsınız?
Dostla sohbet, uzaklara seyahat, düşündüklerimi yazmak.
15- İlk aldığınız hediye neydi, kimdendi?
Köyde henüz ilkokulda iken öğretmen amcam Osman Erdoğan’ın İstanbul’dan getirdiği ansiklopedik bir kitap, İstanbul’da çalışan dedemden köye geldikçe çokomel.
16- Hangi gün unutulmazınız?
İstanbul’da Kur’an Kursunda okurken 12 Eylül 1980 sabahı, aşçımızın “Bu darbe, 60 darbesi gibiyse, şu gördüğünüz sarmaşıkları yemek yapmak zorunda kalırım” dediği günü.
17- Facebook/Instagram/Twitter güne başlarken ve günü kapatırken hangisini kullanıyorsunuz?
Çoklu… Twitter, Instagram ve Youtube.
18- Sizce çocukluk?
İlk mevsimimiz, hamurumuz, ilk yurdumuz.
19- Sevgi neydi?
Saygıyla korunacak ruh ziyneti.
20- Yapmak isteyip de yapamadığınız bir şey?
Seyahat. Sürekli seyahat.
21- Bir gece uyuyorsunuz sabah bir lisanı ana dil akıcılığında konuşma yetisine sahipsiniz. Hangi dil?
İki tercihim olsun… Öncelikle anamın dilini, şivesini, kelimelerini. Sonra dünyada en çok yasaklanan dil hangisi ise onu.
22- Dilediğiniz bir dönemde yaşayacaksınız. Hangi dönem?
Şimdiki dönem.
23- ‘Şimdiki aklım olsa’ diye başlayan cümleyi nasıl tamamlarsınız?
Şimdiki aklım olsa şimdi olmazdı.
24- Annenize ve babanıza çok isteyip de kuramadığınız cümle ne olur?
Bu kadar yorulmayın, birbirinize ve gökyüzüne daha çok bakın.
25- Sizce ‘insaniyet’?
Sevmektir insaniyet. Anlamadan sevemeyiz, sevmeden insanlığımız eksik kalır. Cevabın genişi Zarifoğlu’ndan… “İnsan sevmeli; bazen bir insanı / yahut da bir ağacı / ya da kanadı kırık bir kuşu. / Zaten sevmezse insan, insan mı olur?”
Erol Erdoğan Kimdir?
1969 yılında Sinop’ta doğdu, 1979 yılından beri İstanbul’da yaşıyor. Lisansını Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde, yüksek lisansını Sakarya Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde tamamladı. Nida, Mavikuş, Şehrengiz, BengisuNet, Yeni Dünya, SPD Sosyal Politikalar Dergisi, İSMEK El Sanatları, Minika Çocuk ve Minika Go dergilerinin kurucu ekiplerinde yer aldı. Siyasi partilerde ve sivil toplum kuruluşlarında görevleri oldu. Yazıları günlük gazeteler ve aylık dergilerde, şiirleri Şehrengiz, Ay Vakti ve Tütün dergilerinde yayınlandı. Eğitim, reklam ve yayıncılık sektörlerinde yöneticilik yaptı. Halen ARGETUS Araştırma’nın danışmanlığını yapıyor. İnsan Mevsimi, Oruç Mevsimi, Günbegün, Oyun Sözü, Saklambosi adlarında kitapları var. Eğitim, gençlik, çocuk, kültür politikaları ile ilgileniyor. Evli ve iki kız babası.
