PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN HZ.MUHAMMED (S.A.V) KİMDİR?
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav), 571 yılında Mekke’de doğdu. Mekke’nin ve Arabistan’ın en nüfuslu kabilesi olan Kureyş’in, Benihaşim (Haşimoğulları) boyundandır. Babası Kureyş kabilesinin lideri ve Mekke yöneticisi olan Abdülmuttalip’in oğlu Abdullah, annesi ise yine aynı kabilenin Zühre boyundan Vehb bin Abd Menaf’ın kızı Amine idi. Süt annesinin ismi ise Halime’dir.
PEYGAMBER EFENDİMİZ HZ. MUHAMMED’İN (S.A.V) BİYOGRAFİSİ
Doğum Yeri : Suudi Arabistan
Müslüman Aleminin son Peygamberi olan Hz. Muhammed ;
PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN SOYU
Hz.Muhammed, Mekke’nin büyük ailelerinden, Kureyş kabilesinin kollarından biri olan “Haşimoğulları” ndandır.Babası Abdullah , annesi Amine’ dir. Dedesi Abdülmuttalip, Mekke’ nin ileri gelenlerindendir.
PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN DOĞUMU VE ÇOCUKLUĞU
571 yılında Mekke ‘de dünyaya gelmiştir.Doğumundan önce babası Abdullah’ı , Altı yaşında Annesini kaybetmiştir.Annesinin ölümüyle sekiz yaşına kadar dedesi Abdülmuttalib’in , sonra da amcası “Ebu Talip” in yanında yaşamını sürdürmüştür.Amcası Ebu Talip’in yanında ticareti öğrenmiş, Arabistan dışında Suriye, Yemen bölgelerini tanımıştır.
PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN GENÇLİĞİ
Hz.Muhammed, putlara tapmaz, doğruluktan ayrılmaz, yalan söylemez, kimseyi kırmaz özellikleriyle, akıllı ve olgun davranışlarıyla, doğru sözlülüğü ve güvenilirliğiyle Kureyşliler arasında saygınlık kazanmıştır.Bundan dolayı “ Muhammedül Emin” ( Güvenilir Muhammed ) denilmiştir.
Ticaret işleriyle uğraşan, Kureyş’in saygın ve zengin hanımlarından olan Hz.Hatice’nin yanında çalışmaya başlamış, bir dönem sonra onunla evlenmiştir.Kabe’nin onarımından sonra kutsal sayılan “Hacer ül Esved” in yerine konulması sırasında, Kabilelerin anlaşamamaları üzerine çözüm için Hz.Muhammed’e başvurmaları, onun saygı duyulan, sorunları çözebilecek güce sahip, uzlaştırıcı , kişilik özelliklerini gösterir.
PEYGAMBER OLUŞU :
Tek bir tanrı, yaratıcı olduğunu düşünen Hz. Muhammed , zaman zaman Mekke yakınlarındaki Hira Mağarasına giderek, burada düşünceleriyle başbaşa kalmıştır.610 yılının Ramazan ayının 27. gecesi Cebrail aracılığıyla ilk vahiy kendisine ulaştırılmıştır.
İLK MÜSLÜMANLAR :
Hz. Muhammed’in İslamiyet’e çağrısı ile ona ilk inananlara ilk Müslümanlar denilir.Bunlar:Hz. Hatice, Hz. Ali, Hz. Ebubekir, Zeyd’dir.
MEKKE DÖNEMİNDE MEYDANA GELEN OLAYLAR :
İslamiyet’in giderek yayılmaya başlaması üzerine Mekkeliler, Müslümanlar üzerindeki baskı ve işkencelerini artırdılar. Bunun üzerine Hz. Muhammed , Müslümanlardan isteyenlerin Habeşistan’a göç etmesine izin verdi. Hıristiyan Habeş hükümdarının kendileri gibi tek Tanrı inancını benimsemesi ve Müslümanlara iyi davranacağım düşünmesi Hz. Muhammed’in bu kararı almasında etkili olmuştur.
Mekkeliler, Müslümanlarla her türlü ilişkilerini kesmişler. Bu durum üç yıl sürmüştür. Ticarî ilişki ve akrabalık
bağları gibi nedenlerle boykot kaldırıldı.
Hz.Muhammed’in eşi Hatice ve amcası Ebu Talip’in aynı yıl içinde ölmelerinden sonra Mekkelilerin Müslümanlar üzerindeki baskıları artmış, bunun üzerine Hz. Muhammed, hem İslamiyet’i yaymak hem de güvenilir bir yer bulmak amacıyla Taif kentine gitmiştir. Ancak Taif’liler Hz.Muhammed’e iyi davranmamışlardır.
AKABE BİATLARI (BAĞLILIK:
Medine’deki Hazreç kabilesinden altı kişi, Hac için Mekke’ye geldiklerinde Hz. Muhammed’le görüşmeleri sonucu,islamiyeti kabul etmişler, dönüşlerinde Medine’de İslamiyet’i yaymaya başlamışlardır. Bunun sonucunda 621 ‘de bir gurup Medine’li, Akabe’de Hz.Muhammed’le görüşmüş, ona bağlı kalacaklarına ve sözlerini tutacaklarına söz vermişlerdir. Bu olaya ” I.Akabe Biatı denilir.”
622’de bir gurup Medine’li daha, Hz.Muhammed’le Akabe’de yeniden görüşmüş, İslamiyet’in buyruklarını yerine getireceklerine , Hz.Muhammed’i koruyacaklarına söz vermişler ve onu Medine’ye davet etmişlerdir. Bu olaya da II.Akabe Biatları denilir.
Akabe Biatları , Müslümanların Mekke’den Medine’ye göçüne , Hicret’e yol açmıştır.
HİCRET(622-Eylül):
Hz. Muhammed’in, Müslümanlarla birlikte Mekke’den Medine’ye göç olayına “Hicret” denilir.Mekke’den Medineye göç edenlere “Muhacir” , Medine’de onları karşılayıp yardım edenlere “Ensar ” denilir.
Sonuçları :
Hicret olayı ile İslamiyet’in yayılışı hızlandı
Hz.Muhammed ve Müslümanlar , Mekkelilerin baskısından kurtuldu.
Medine Emirnamesi ( Anayasası) hazırlanarak uygulamaya koyuldu
Hz.Muhammed, Medine’deki Arap ve Yahudi kabileleriyle görüşerek toplumsal barışı sağladı.
İslam Devletinin temelleri atıldı.
Hicri takvime başlangıç olmuştur.
Hz.Muhammed’in Siyasi ve Askeri Etkinlikleri:
Hz. Muhammed (S.A.V)
BEDİR SAVAŞI (624):
Nedeni :
Mekkelilerin, Medinelilere ekonomik baskı yapması üzerine, Hz.Muhammed’in Suriye’den Mekke’ye dönen bir Kureyş kervanını ele geçirmek istemesi.
Gelişme:Mekkeli’ler yenilgiye uğratıldılar. Bazı Mekkeliler tutsak alındılar. Zengin olanlar fidye karşılığı, okuma yazma bilenler on kişiye okuma-yazma öğretmeleri karşılığı, bazıları da karşılıksız serbest bırakıldılar.
Sonuçları:
Müslümanların ilk büyük savaşı ve başarısıdır.
Hz.Muhammed’in dini ve siyasi gücü artmıştır.
Putperest kalan Medineliler de İslamiyet’i kabul etmişlerdir.
Hz.Muhammed’in esirler, yaralı düşman askerlerinin durumu ve ganimet’le ilgili uygulamaları, İslam Savaş Hukukuna temel oluşturmuştur.
UHUT SAVAŞI (625):
Nedeni:
Mekkelilerin, Bedir savaşı yenilgisinin öcünü almak ve kervan yolları güvenliğini sağlamak istemesi.
Gelişme:Medine yakınlarındaki Uhud dağı eteğinde yapılan savaşta, okçuların yerlerini terk etmeleri üzerine Müslümanlar yenilgiye uğradılar. Hz.Muhammed yaralanmış, amcası Hz.Hamza şehit olmuştur.
Sonuç:
Müslümanların yenilmesinin temel sebebi, askerlerden bir bölümünün ganimet paylaşımına yönelerek, yerlerini terk etmeleridir.
Mekkeliler, yenilgiye uğratmalarına rağmen, Müslümanları yok edememişlerdir.
HENDEK SAVAŞI (627):
Nedeni:
Hayber’de bulunan Yahudilerin, Mekkeliler ve çevre kabilelerle ittifak oluşturarak, Müslümanları yok etmek istemeleri.
Gelişme: Uhud savaşından ders alan Müslümanlar, savunma savaşı yapmaya karar verdiler. İran’lı bir müslüman olan Selman-i Farisi’nin önerisiyle, Medine’nin saldırıya açık olan yerlerine, insanların geçemeyeceği genişlikte Hendek kazıldı.
Sonuç:
Aralarında tam bir anlaşma ve birlik bulunmayan Mekke ordusu istediğini elde edemeyeceğini anlamış ve geri çekilmiştir.
Mekkelilerin saldırı gücü tükenmiş ve savunmaya çekilmişlerdir.
Müslümanların son savunma savaşıdır.Saldırı sırası Müslümanlara geçmiştir.
HUDEYBİYE ANTLAŞMASI (628):
Hz. Muhammed, Müslümanlarla birlikte Kabe’yi ziyaret etmek üzere yola çıkmış, ancak Kureyşliler kuvvet göndererek, Müslümanların Mekke’ye girişine engel olmuşlardır. Bunun üzerine Hudeybiye denilen yerde, taraflar arasındaki görüşmelerden sonra antlaşma imzalanmıştır.
Maddeleri:
Müslümanlar Kabe’yi ertesi yıl ziyaret edebilecekler ve üç günden fazla kalmayacaklar.
Mekke’li bir kimse İslamiyet’i kabul edip, Hz.Muhammed’in yanına sığınırsa, velisinin isteği üzerine geri verilecek, fakat bir Müslüman Mekke’ye sığınırsa geri verilmeyecek.
Taraflardan her ikisi de istedikleri kabilelerle anlaşma yapabilecekler, fakat askeri yardım yapmayacaklar.
İki taraf birbirleriyle on yıl savaşmayacaklardı.
Önemi :
Mekkeliler, Müslümanların siyasî varlığını resmen kabul ettiler.
Barış ortamının oluşması İslamiyet’e geçişi hızlandırdı.
Mekke’nin fethi kolaylaştı.
HAYBER’İN FETHİ ( 629):
Nedeni : Medine’nin kuzeyinde, Şam ticaret yolu üzerinde bulunan Hayber, Yahudilerin elindeydi. Yahudiler Müslümanlar için tehlike oluşturuyorlardı. Buranın alınması aynı zamanda, Şam ticaret yolu’nun ele geçirilmesini ve güvenliğini sağlayacaktı.
Gelişme:
Hz. Muhammed , Hayberlilerin savunma yapmasına fırsat vermeden hızlı hareket etmiş, Hayber’i kuşatarak almıştır.
Önemi:
Yahudi sorunu çözümlenmiş
Şam ticaret yolunun güvenliği sağlanmıştır.
Not : Yahudilere, ödeyecekleri vergi karşılığı (Tarımdan elde ettikleri ürünün yarısı) topraklarında oturma hakkı tanındı.
MUTE SAVAŞI ( 629 ):
Nedeni:Bir Müslüman elçisinin, Bizans’a bağlı Gassaniler tarafından şehit edilmesi.
Gelişme ve Sonuç: Hz. Muhammed Zeyd bin Harise(azatlısı) komutasındaki bir orduyu, Gassaniler üzerine göndermiş, Mute yakınlarında; Bizans -Gassani-Arap kuvvetlerinden oluşan orduyla yapılan savaşı Müslümanlar kaybederek geri çekilmek zorunda kalmışlardır. (Zeyd ve ondan sonraki iki ordu komutanı şehit olmuş, bunun üzerine yönetimi eline alan Halid Bin Velid,Müslümanları daha fazla kayba uğratmamak için geri çekmiştir.)
Önemi:Müslümanların Bizans’la yaptıkları ilk savaştır.
Hz. Muhammed (S.A.V)
MEKKE’NİN FETHİ(630):
Nedeni:
Kureyşliler, Hudeybiye antlaşması koşullarını, kendi taraflarında olan bir kabileyi destekleyerek bozdular.
Kureyşlilerin Müslümanlar aleyhindeki etkinliklerinin sona erdirilmek istenmesi.
Kabe’nin putlardan temizlenmek istenmesi.
Gelişme:
Hz.Muhammed kalabalık bir orduyla, Mekke’ yi her yönden kuşatmış, direnemeyeceklerini anlayan Mekkeliler teslim olmuşlardır.
Önemi:
İslamiyet’in yayılmasını hızlandırmıştır.
Arap yarımadasının fethine ortam hazırlamıştır.
Kabe, putlardan temizlenmiştir.
HUNEYN SAVAŞI (630):
Nedeni : Mekke’nin fethi üzerine , İslamiyeti kabul etmeyen Arap kabilelerinin, Taiflilerin de desteğiyle bir ordu hazırlayıp, müslümanlara saldırmak istemesi.
Gelişme ve Sonuç : Mekke yakınlarındaki Huneyn vadisinde yapılan savaşı, Hz.Muhammed komutasındaki Müslümanlar kazandılar. Kaçanlar Taif’e sığındı.
TAİF’İN KUŞATILMASI (630):
Huneyn savaşından sonra, Hz. Muhammed, Taif’i kuşatmış, ancak burasının savunmaya elverişli konumundan dolayı başarılı olamamış, kuşatmayı kaldırmak zorunda kalmıştır.
Taifliler bir yıl sonra kendileri İslamiyet’i kabul etmişlerdir.
TEBÜK SEFERİ (631):
Nedeni:
Bizans İmparatoru Herakleios’ un, İslamiyetin yayılmasını engellemek amacıyla, büyük bir orduyla Arap Yarımadası üzerine sefere çıktığı haberlerinin ( söylenti ) alınması.
Bunun üzerine Hz.Muhammed’ in , Mute yenilgisinin olumsuz etkilerini silmek ve Bizanslıların Arabistan’a girmesine engel olmak istemesi.
Önemi:
Hz. Muhammed’in son seferidir.
Hz.Muhammed döneminde Müslümanlar en geniş sınırlara ulaşmışlardır.
Hz.Muhammed’in Son Zamanları ve Ölümü:
VEDA HACCI VE VEDA HUTBESİ:
Hicret’in onuncu yılında Hz. Muhammed Mekke’ ye Hacca gitmiştir. Bu onun son ziyareti olduğu için Veda Haccı ( Haccü’l Veda ) olarak , burada Müslümanlara yaptığı konuşma da “Veda Hutbesi” olarak adlandırılmıştır.
Veda Hutbesi’nde Hz. Muhammed; bütün insanların eşit olduğunu, Müslümanların kardeş olduğunu, birbirlerinin canlarına ve mallarına kastetmemelerini, kötü alışkanlıklardan vazgeçilmesini, kadınlara iyi davranılmasını, istemiştir.
HZ.MUHAMMED’İN ÖLÜMÜ (632):
Hz.Muhammed, Veda Haccı’ndan sonra Medine’ye dönmüş, Bizans’a karşı yeni bir sefer hazırlığındayken hastalanarak, 8 Haziran 632 tarihinde altmış üç yaşında vefat etmiştir.
HZ MUHAMMED’İN (S.A.V) PEYGAMBER OLUŞU
Hz Muhammedin Peygamber oluşu, kırk yaşlarında 610 senesinde Mekke’de gerçekleşmiştir. O dönemlerde Mekke’de bulunan hanif ve kendini dünya işlerinden soyutlayıp ibadete vermek isteyenler, recep ayında Hira dağına çekilerek, inzivaya dalarlardı. Hz Muhammed’in de 40 yaşlarında kalbinde oluşan yalnızlık duygusu, Hira dağındaki bir mağaraya çekilip, günlerce ibadetle uğraşmasına vesile olmuştur. Orada Allah’ın kudretini ve azametini düşünüp, ibadet yapıyordu. Hz Muhammed burada Allah tarafından kendisine verilecek olan büyük görevine hazırlanıyordu. Burada olduğu zamanlarda kulağına gelen ”Sen Allah’ın elçisisin.” sözlerine rağmen, etrafında kimseleri göremiyordu. Kendisine verilecek olan görevin başlangıcında, sadık rüyalar görmeye başladı. Onun için bu süre altı ay boyunca devam etti.
Hz Muhammed’e ilk vahiy gelişi
Yine Hira dağında ibadet yaptığı Ramazan ayının Kadir gecesinde, bir sesin kendisini adıyla çağırdığını işitti. Etrafına baktıysa da kimseleri göremedi. Etrafı nurla kaplanmıştı. Bu esnada kendisi de bayılmıştı. Kendine geldiği anda karşısında Cebrail’i gördü. Vahiy meleği Cebrail kendisine:
” Oku” diye seslendi. ”
”Ben okuma bilmem” dese de, Cebrail üç kez ”Oku” dedikten sonra, Hz Muhammed ”el-Alak” suresinin beş ayetini okudu. Cebrail’in ardından bu ayetleri tekrarlayan Hz Muhammed, heyecanla evine gitmek üzere yola çıktı. Yolda ”Ya Muhammed, Sen Allah’ın elçisisin. Ben de Cibril’im” diyen Cebrail’i gördü. Evine vardığında bu olanları heyecan içinde eşi Hz Hatice’ye anlattı. Hz Hatice kendisine,
”Öyle deme. Allah’a yemin ederim ki, Cenab-ı Hakk seni utandırmaz. Sen akrabanı gözetir, işini göremeyen aciz kişilerin yardımına koşarsın. Fakire verir, kazandırırsın. Misafiri ağırlar, hak yolunda meydana gelen olaylarda halka yardım edersin..” sözleriyle destek oldu.
Nevfel oğlu Varaka’nın sözleri
Varaka İbrani dilini ve önceki dinleri iyi bilen Haniflerdendi. Hz Hatice bu olanlardan sonra Hz Muhammed’i Varaka’ya götürdü. Peygamberimizi dinleyen Varaka; ” Ya Muhammed sana müjdeler olsun. Allah’a yemin ederim sen Hz İsa’nın söylediği son Peygambersin. Gördüğün melekte Allah’ın Musa’ya gönderdiği Cibril’dir. Sana yardımcı olmak için genç olmayı isterdim. Lakin her Peygamber kavmi tarafından eziyete uğrar..” Bundan kısa bir süre sonra Varaka ölmüştür.
Nebilik ve Rasulluk
İlk vahiy sonrasında kısa bir süre herhangi bir şey olmadı. Peygamberimiz yine Hira dağından ibadetten dönerken yine bir ses duydu. Başını kaldırıp baktığında, daha önce Hira dağındaki mağarada gördüğü meleği gördü. Korkuyla evine doğru gitti. Evine vardığında Cebrail kendisine el-Müddessir suresine ait ilk ayetleri getirdi.
”Ey örtüsüne bürünmüş kalk, insanları azap ile korkut. Rabb’ının adını yücelt. Elbiseni temiz tutarak, kötü şeyleri terk et.” (el-Müddessir suresi, 1-5)
Gelen ilk vahiy ile Hz Muhammed Nebi olmuş, başkalarına dini tebliğ etmek için görevlendirilmemiştir. Bu gelen ikinci vahiyle kendisine ”Risalet’ verilmiştir. Hak dinini tebliğ etmek için görevlendirilmiştir. Burada açık davet emredilmemiştir.
Hz Muhammed peygamberlik yaptığı 23 yılın 13 yılını Mekke’de, 10 yılını Medine’de geçirmiştir. 610 ve 622 yılları arasındaki döneme Mekke dönemi, 622 ve 632 yıllarındaki döneme de Medine dönemi adı verilir.