31 Mart yerel seçimleri geride kalırken seçimin ardından siyasi partiler ve parti üyelerinde de hareketlilik başladı, partililer, seçim sonuçlarının ardından seçime ilişkin tepkilerini ifade etmeye başladılar.
Siyasette ders çıkarmak partiye göre değişen bir kavramdır.
Hangi parti teşkilatları nasıl bir ders çıkaracak onu da zaman aralığında göreceğiz.
Bu ders çıkarmayı, ‘biz nerede yanlış yaptık ki sokak bazında, cadde bazında, hatta hane bazına kadar inerek hangi konuda eksikliğimiz oldu ki biz oylarımızı düşürdük veya nerede nasıl yükseldi?’ sorusuna yanıt aranmalıdır.
Seçmen profili ile oy kullanma eğilimleri belli olan insanların bu eğilimlerinin ve tercihlerinin değişmesine neden olan faktör nedir? Bu soruya yanıt aranmalıdır.
Hatta biraz daha ileriye giderek ‘biz bu seçim döneminde neden bu insanların bu sıkıntılarını çözüp onlara ulaşamadık?
Onlarla neden bu konuyu konuşup ikna etme yöntemi seçemedik?’ gibi biraz da sorup sorgulayan siyasetçinin kendilerini de eleştirerek ders çıkarması gerekir.
Bu yapılmadığı sürece bilimsel olarak rakamlar üzerinden giderek ders çıkarmak, kendimizi kandırmak olur. Bunu da her siyasi parti yöntem olarak belirlemek istemez.
Bu yerel seçimlerden ders çıkarıp bugün kendine çeki-düzen vermeye başlayan partiler ve siyasetçiler başarılı olurlar, başarıyı yakalarlar.
İl ve ilçe teşkilatlarındaki eksiklikler nelerdir?
Köy ve şehirde oturan insanların istekleri nelerdir? Tercihlerini oluşturmakta kıstasları nelerdir?
Siyasi iktidarın veya yerel yönetimlerin buralara getireceği hizmetler neler olmalıdır?
Merkezi yönetim ile yerel yönetimlerin kırsala bakış açısının şekli ne olmalıdır?
Bu sorulara yanıt arandığı gibi ‘şehir merkezinde oturan insanların yerel siyasetçilerden beklentileri nelerdir?
Temel sorunlarına hangi yöntemlerle yanıt aranıp çözülmelidir?’ sorularından başlayarak ders çıkarmanın gerektiğini düşünüyorum.
Sinop’ta bütün siyasi partilerin kendilerine göre ders çıkarmaya ihtiyacı var.
Hem kazananlar hem kaybedenler,“doğru dersi çıkarmak”gibi karmaşık bir imtihanla karşı karşıya.Çıkarılan ders ne eksik ne fazla olmalı.
Muhasebe sadece kişilere değil, teşkilatlara,siyasilere,süreçlere, prensiplere ve değişen seçmen sosyolojisine odaklanarak yapılmalı.
Yaşam yolu düz ve engelsiz değildir. Her engelden çıkarılabilecek ayrı bir ders vardır. Bu engeller aynı zamanda insan için bir imtihandır. İnsanlar, bu imtihanlardan çıkaracakları ders sonucu toplumda daha seçkin bir yer edinebilirler.
Bu nedenle dersi çıkarmak isteyenler de ellerini çabuk tutsunlar. Geçen her dakika aleyhlerine işliyor.
“Hayatta en büyük hata,kendini hatasız sanmaktır.”
Coşkun KILIÇ